FİNANS KURUMU
Seyda, Hatıratlarında anlatıyor: “İstanbul’a bazı dostlarımız bizi davet ettiler. Faizsiz banka çalışması yapmak istiyorlar, benden bunun fetvasını almak istiyorlardı. Eğer uygun görürsem onlar da bir bankanın kurucuları olacaktı.
Ben davete icabet edip gittim. Bana anlatılanları dinledim. Anlatıldığı şekilde yapılırsa caiz olacağına dair fetva verdim.”
EK
Babamın bu faizsiz bankacılık ile ilgili görüşleri, sanılanın aksine Türkiye’de faizsiz bankacılığın daha iyi İslami temellere oturmasını sağladı.
Babamın bu konudaki yetkinliği ve yol göstericiliğinin farkına varan Faizsiz Bankacılık yetkilileri irtibatlarını kesmediler. Sürekli elinde dosyalarla evimize gelen bir ekibini gönderdiler. Bu Faizsiz Bankacılıklardan hangisi adına geldiklerini hatırlamıyorum. Faysal Finans, Al-Baraka ve Kuveyt Türk vardı o dönemlerde ve onların yetkilileri ile bir şekilde irtibatlıydı.
Eline dosyalarla gelen bankanın elemanlarıyla bazen günlerce kütüphanesinden çıkmayarak çalışırlardı.
Banka yetkilisi sorunu babama anlatırdı. Babam çeşitli sorularla sorunun ne olduğunu, can damarını yakalardı. Ardından günümüz bankacılık hizmetlerinin bunu nasıl yaptıkları da anlatılırdı. Sonunda bu sorunu İslami anlamda nasıl çözecekleriyle ilgili kaynak taraması yapılırdı. Bazen babam sorunu ve modern çözümü anlar ve onlara sorunu öyle değil de şöyle çözerseniz bir şey olmaz diyerek yol gösterirdi. Özellikle Kredi çekip alışveriş yapma konusu en çok sorulan ve çözülmesi istenen konuydu. Çünkü bankacılığın en önemli işlevlerden birisi finans sağlamaktı. Fakat kredi faiz karşılığı verildiğinden bu caiz olmuyordu ve tüm Arap alimleri de bu şekilde yaklaşmıştı. Babam pratik bir çözüm önerdi. Siz onlara para vermeyin, onlar adına satın alın ve aldığınız bu mala vade farkı ve kar payı koyarak satın… bu faizsiz bankacılığın en önemli açmazını çözen bir formül olduğu gibi faizsiz bankacılığın da önünü açmıştır.
İbrahim Halil ER