Gaziantep’e yapmış olduğu ziyaret esnasında görüştüğümüz hocamızla “kadın” mevzusu ve boşanma konularında konuştuk.
-İSLAMIN KADINA VERMİŞ OLDUĞU HAKLAR NELERDİR?
-Bismillahirrahmanirrahim. İslam erkeğe vermiş olduğu haklar kadar kadına da vermiştir. Lakin sorumluluk cihetinden bazı istisnalar vardır. Dinimiz kadına şefkat ederek, meşakkat üzerinde olmasından dolayı kadını, Cuma namazı, silahlı cihad ve evin mali geçim (idaresi ) gibi konularda sorumlu tutmamıştır. Ahiret ve ameli sorumluluklar bakımından kadın- erkek eşittir. İman edip, Salih amel işleyen daha üstündür. Kadın ve erkeğin işlediği amelin sevabı aynıdır. İslamiyetten önce tüm topluluklarda kadına eza ve cefa söz konusu olup, insani değerler ayaklar altındaydı. Kadının mülkiyet hakkı yoktu. İslam ise kadına gerçek haklarının tümünü verdi. Takva sahibi olan üstün sayıldı. Vaki olmuştur ki bazı kadınların makamları erkeklerden üstün olup veliler mertebesine yükseldi.
-ÇOCUK YETİŞTİRİLMESİNDE TEK SORUMLU KADIN MIDIR?
-Böyle bir şey söz konusu dahi olamaz. Kadın ve erkek birbirini tamamlayan iki unsurdur. İkisinin de farklı görevleri vardır. Çocuk yetiştirilmesinde de böyledir. Kadınların bünyesi zayıf, narin ve kendileri duygusal olduğundan dolayı Allah (c.c.) bazı konularda kadını sorumlu tutmamıştır. Ev idaresi, maişetin temini gibi konularda olduğu gibi çocuğun giderlerini sağlamak babanın sorumluluğu altındadır. Bu sorumluluk evleninceye kadar devam eder.
Anne dilediği takdirde baba, çocuğun emzirme ücretini kadına vermek zorundadır. Erkek, kadının ücret almaması için baskı yapamaz, onu zorlayamaz. Kadının da kendi çocuğunun yetiştirilmesi ve eğitimi için yaptığı her uğraş için Allah (c.c.) ecir vermektedir.
-KADININ BOŞANMA HAKKI VAR MIDIR?
-Kadın, kocasından bir talak isteyebilir.Buna hakkı vardır. Lakin bu pek vaki olmamıştır. Kadın, bir talak aldığı zaman hakkını kullanarak bir talakla kocasını boşayabilir. Fakat iddet dönemi içerisinde erkek hanımına dönmek isterse; evliliği devam ettirme arzusunda olursa, kadın kocasının bu isteğine rıza göstermek zorundadır. Muhalefet edemez.
-KADIN BOŞANMA TALEBİNDE BULUNABİLİR Mİ?
-Evet! Yalnız kadının kocası İslam dininin gerçeklerini yerine getiren bir mü’min ise, kadının ayrılmayı talep etmemesi daha iyidir. Kadın için katlandığı en ufak zorluğa karşılık bile ecir ve hasenat vardır. Sebep olmaksızın karı ile kocanın ayrılması ve evliliğe son vermesini sağlayan unsur eşlerin bunu kabul etmeleridir.
Yalnız kadın ayrılmayı isteyip, kocasını da buna razı ederse boşanma yine vaki olur.
Boşanmak için meşru sebep olup kadın boşanmak ister, koca bunu reddederse, hakim evliliği sona erdirir.
Boşanmayı kadın isterse kocasının ona verdiği mehri iade etmesi gerekmektedir.
Peygamberimizin yaşadığı dönemde bir kadın peygamberimize gelerek, kocasından ayrılmak istediğini söyler. Peygamberimiz (sav), kadına kocasının ona evlenirken verdiği mihri iade etmesini söyler. Kadın kocasının ona mihir olarak verdiği bahçeyi iade eder. Bunun üzerine kocası kadını boşar.Peygamberimiz (sav), kadına boşanma isteme nedenini sorunca şu yanıtı alır: “Kocam, üç arkadaşıyla karşıdan gelirken ben de onlara bakıyordum. İçlerinden en çirkin olan kişinin kocam olduğunu gördüm. Bu sebepten boşanmak istedim”, der.
-HZ. AİŞE’NİN İLMİ KARİYERİNİ VE İSLAMİ İLİMLERDEKİ OTORİTESİNİ BLİYORUZ.BU BAĞLAMADA İLİM TAHSİL ETMEK İSTEYEN KADINLARA TAVSİYELERİNİZ NELERDİR?
-Dinimize göre hanımların öğretmenleri de bayan olmalıdır. Ancak ders alınacak bayan öğretmen bulunmazsa, mahrem yerlerini açmamak şartıyla erkek öğretmenden ders alabilir.
Devlet, öğrenim sırasında kadının mahrem yerlerini açmasını isterse kadın, dava açıp devleti mahkemeye verebilir. Bu vesileyle kadının öğrenimi kısıtlanmamış, bilakis teşvik edilmiştir. Kadınlar, İslami hususlara dikkat ederek ilim tahsil etmelidir.
-KADINLAR EN ÇOK HANGİ TOPLUMLARDA ZULÜM GÖRMÜŞLERDİR?
-Allah’ın nizamının hakim olmadığı tüm toplumlarda… kadınlar satılıp, köle olarak ilkel toplumda eza ve cefa görürken, modern toplumlar da ise erkekler gibi en ağır işlerde, fabrikalarda çalıştırılmaktadır. İşyerinde amirin esiri olan kadınlar, eve döndüklerinde ise çocuk bakımı, yemek yapmak gibi işlere müpteladırlar. Bundan dolayı çalışan kadınların işleri erkeklerden daha zordur. Bunun farkına varan bazı iz’an sahipleri “Biz her ne kadar meslek sahibi olarak ekonomik bağımsızlığımızı sağlasak bile huzur ve saadet bulamıyoruz” demektedirler. Bazıları ise bunun farkına varmıyor, hem kadının hem erkeğin sorumluluklarını ifa ediyorlar. Dinimiz ise kadına asla gücünün fevkinde yük yüklemez. Kadın ise gerçek değerini, hürriyetini ancak İslam’la bulur!
-VERDİĞİNİZ BİLGİLERDEN DOLAYI TEŞEKKÜR EDERİZ.
-Ben de size teşekkür eder, derginize yayın hayatında Allah’tan muvaffakiyetler dilerim.
Sabiha DOĞAN – Rukiye GÜL EYLÜL 1995,SENA DERGİSİ, SAYI:20