Birkaç yıl evvel Cübbeli Ahmed Hocanın sohbetinde bir Hadis-i Şerif işitmiştim, Hadis-i Şerif’i işittiğim anda aklıma Muhammed Emin Er Hazretleri gelmişti. Hadis-i Şerif’te ömrü uzun olmakla birlikte bereketli, amellere riayetle geçen kimselerin defterlerinde daha fazla amel kayıtlı bulunacağından diğer insanlara göre cennete daha önce girecekleri işaret olunuyordu.
Yüz küsür yaşına gelmiş ve son dönemdeki hastalığına kadar namazlarını ayakta kılmış, âlim, âmil, fâzıl, zâhid, ârif bir zât; Muhammed Emin Er Hazretleri.
İhsan Şenocak Efendi şöyle anlatıyorlar: ‘’… ve bize şunu gösterdiler; Modern zamanlarda gençliğe önder diye birileri takdim ediyorlar, belki diliyle değil de lisân-ı hâli ile birisi nasıl davâ-i Kur’âniyyeye, dava-i risâlete nasıl alamet olabilir onu gösterdiler. Yürürken hasta arabasıyla yürüyorlar. Ama nafile namazları dahi ayakta eda ediyorlar… İnanların karşısına arabayla çıkan ama Rabbimin karşısına oturarak çıkamam diyen haliyle bize alamet oluyor. Vazife şuuruyla bize alamet oluyor …’’
Bahsettiğimiz Hâdis-i Şerîf:
Talha İbnu Ubeydillah radıyallahu anh anlatıyor: “Beli (kabilesinden) iki kişi Aleyhissalâtu vesselâm’ın yanına geldiler. İkisi beraber müslüman olmuştu. Biri gayret yönüyle diğerinden fazlaydı. Bu gayretli olanı, bir gazveye iştirak etti ve şehit oldu. Öbürü, ondan sonra bir yıl daha yaşadı. Sonra o da öldü.”
Talha (devamla) der ki: “Ben rüyamda gördüm ki: “Ben cennetin kapısının yanındayım. Bir de baktım ki yanımda o iki zat var. Cennetten biri çıktı ve o iki kişiden sonradan ölene (cennete girmesi için) izin verdi. Aynı vazifeli zat, bir müddet sonra yine çıktı, şehit olana da (içeri girme) izni verdi. Sonra, adam benim için geri geldi ve:
– “Sen dön, senin cennete girme vaktin henüz gelmedi!” dedi.
Sabah olunca Talha bu rüyayı halka anlattı. Herkes bu rüyada şehid olan zâtın sonradan cennete girmesine) şaştı. Bu, Resûlullah’a kadar ulaştı, rüyayı ona anlattılar. (Dinledikten sonra) Aleyhissalâtu vesselâm:
– “Burada şaşacak ne var?” buyurdular. Halk: “Ey Allah’ın Resûlü! Bu zat (din için) çalışmada öbüründen daha gayretli idi ve şehit de oldu. Ama cennete öbürü ondan evvel girdi” dediler. Bunun üzerine Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm: “Berikisi ondan sonra bir yıl hayatta kalmadı mı?” dedi.
“Evet!” dediler. Aleyhissalâtu vesselâm: “Ve o ramazan idrak edip oruç tutmadı mı, bir yıl boyu şu şu kadar namaz kılmadı mı?” Halk yine: “Evet!” deyince, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm: “Şu halde ikisinin arasında bulunan mesâfe gök ile yer arasındaki mesafeden fazladır!” buyurdular.”
Buraya almış olduğumuz Hadis-i Şerif’in ve benzer bir başka Hadis-i Şerîf’in Kaynakları:
Ahmed bin Hanbel, el Müsned, no: 8399, 14/126
Ibn Mâce, no: 3925
Ibn Hibbân, no: 2982
Beyhakî, en Sünenül Kübrâ, 3/371-372
Suyûtî, ed-Dürrü’l Mensûr, 3/41
Ayrıca; İmâm Mâlik’in Muvattâ’ı ve Hakîm’in Müstedreki.
Kaynak: Mü’minin Mirâcı Dinin Direği Namaz 163-166. Sayfalar Arası / Cübbeli Ahmed Mahmud Ünlü Hocaefendi
Abdüssettar Yücel Karakoç