Soru: Mahmud Sami Ramazanoğlu ile bir alakanız olmuştu. Onu anlatabilir misiniz?
M. Emin ER: Kendisini ziyaret etmek istedim. Evvela Mustafa Alemdar’la görüşmem gerektiği söylendi. Kendisine
“Şeyh efendi ile görüşmek istiyorum” dedim.
Sabah namazında Ravza’da Ashab-ı Soffa’ya gittim. Mübarek orada oturmuş duruyordu. Namazdan sonra Peygamberimizin ziyaretine gitti. Biz de arasından gittik. Bu arada konuşma yok.
Daha sonra eve dönüldü. Yemekler sıralanmış. Oturmaya işaret ediyorlar. Bana yaklaş diye işaret etti. Besmele çekerek yemeğe başladık. Kuşlar gibi çok az yiyiyordu. Dua okundu. Yemekten sonra ellerini yıkadı. Duha namazını kıldı. Beni çağırdı
“istihare yap” dedi.
İstihare ettim. Ertesi gün yine aynı yerde toplandık.
“Sonra ben bir şey görmedim” dedim.
Ertesi gün tekrar istihare namazına yattım ve gördüm. Büyük bir halka ve ortada boş bir yer gördüm. Oraya gitmek istedim. Yanımda iki kişi var. Ben onlara dedim ki “Sami efendi hakkında hayrette kalıyorum” Onlar “O’nun gibisi yoktur” dediler.
Uyandım. Şafağa iki saat vardı. Abdest aldım, namaz kıldım. Aynı yere eve geldim. Beni çağırdı. Durumu söyledim. Onudan sonra bana iki koldan ders verdi. (Yani hilafet verdi.) Biri Nakşibendi ikinsi ise Geylani yani Kadiri yolu. Abdülkadir Geylani’den bizzat vekalet almıştı.