İSLAM: Efendim, mebi’ ve semen ne demektir? Bize sözlük ve ıstılah (özel) anlamlarıyla birlikte kısaca açıklar mısınız?
M. Emin ER: Bir şey vermeye bey’ deniliyor. Semen de, herhangi bir şey (mal, meta’) karşılığı olana deniliyor. Lügatla ıstılah manası arasındaki fark şudur: Istılah manası özele hitap ediyor. Satılması caiz olan şeylerden satılan mala bey’ veya mebi’; onun karşılığında verilene de semen deniliyor. Semen daima bey’ üzerine dahil olunan Arapça kelimedir. Bunu bun sattım (بعت هذا بهذا) derken söylenen “ba” harfi harf-i ceri hangi şeye bitişiyorsa o semen oluyor. Her ikisinin de mal olduğunu düşünelim: arpa ve buğday, hangisi mebi’, hangisi semen? (بعت الخنطة بشعير) diye ifade edersek (شعير) arpa semen, (حنطة) buğday da mebi’ oluyor. Yok biri para, diğeri mal ise para daima semendir, diğer mal da mebi’dir.
İSLAM: Muhterem hocam, İslam fıkhına göre alışverişteki kar miktarı asgari ve azami ölçüleriyle ne kadardır?
M. Emin ER: Evet. İslam, alışverişte bir suhulet (kolaylık) olsun diyerek, alışveriş yapanlara genişlik vermiş, yol bırakmıştır. Şöyle ki: eksik veya ziyade kar hususunda bir sınır koymamıştır. Yalnız fakihler demişlerdir ki: “En son kar haddi nısfa, yani yarı fiyatına kadardır ve nısf insaftır. Nısıftan fazla kar etmek, insafsızlıktır. bununla beraber cevaz tarafı şudur: zamana ve satılan şeylere göre, az veya çok kar edilmesine bir sınır konulmamıştır. Daha rahat ticaret yapsınlar, serbest olsunlar diye.
Bir şart daha vardır ki, eğer aşırı karla satanlar olursa, o zaman ehl-i vukufun, yani meseleyi bilenler tarafından oluşturulacak bir heyetin kar hadlerini ayarlayıp bir karara bağlaması caizdir. Aşırı kar söz konusu değilse, hiç kimsenin kar haddi koymaya kalkması caiz değildir. Resulullah’a s.a.s sordular.
– Ya Resulellah s.a.s. eşyalar pahalandı. Buna bir sınır, had koysak olmaz mı?
– Had, sınır koyan Allah c.c.’tır, buyurdu. Kabul etmedi, red etti.
Yukarıda da dediğimiz gibi ancak aşırı kar etme durumunda ehl-i vukuf buna bir had koyabilir. Bunun dışında herkes kar miktarını tesbit etmekte serbesttir.
İSLAM: Hocam, yukarıda NISF MİKTARI dediniz. Nısf miktarı ne kadardır?
M. Emin ER: Yarı demektir. Bir adam 100.000 liraya aldığı malı, 50.000 lira karla satabilir. Daha ziyadesine müsaade yoktur. Fazlası insafsızlıktır demişlerdir.
İSLAM: Efendim, alışverişte piyasa fiyatının üzerine çıkmak caiz midir? Gabn-ı fahiş nedir?
M. Emin ER: Gabn-ı fahiş, iki tüccarın koyduğu fiyatın içine girmeyip, üstünde olan fiyata denir. Mesela, bir tacir malına 12.000 lira fiyat biçmiş diyelim. Diğer tacirler bu mala fiyat verirken, birisi 9, diğeri 10, öbürü 11.000 lira takdir ediyorlarsa, işte o zaman 12.000 liraya gabn-ı fahiş denir. Böylece gabn-ı fahişin, tacirlerin takdirlerinden ziyade olan fiyat demek olduğu, onların pazarı altına girmeyen fiyata denildiği anlaşılmış olur. İşte bu caiz değildir. Yani İslam’a göre piyasa fiyatının üzerine çıkmak caiz olmaz.
İSLAM: Taksitle satış caiz midir? Bize bu konudaki hükmü açıklar mısınız?
M. Emin ER: Taksitle satış caizdir. yalnız ifrata girmemek şartıyla caizdir. alanı, yani müşteriyi zarara uğratmamak, zarar ettirmemek ve satıcıyı, bayi de kendisi zarar görmemek durumunda bu tür satışlar caiz görülmüştür.
İSLAM: Peki efendim, vadeli satışların riba-i nesiye olması söz konusu mudur?
M. Emin ER: Bunda riba-i nesiye yoktur. Riba-i nesiye, ribevi olan şeyler için geçerlidir. Buğday buğdaya, arpa arpaya, tuz tuza, para paraya… riba olur. Mesela; 100 kg buğday 110 kg buğdaya 4 aya kadar satılsa, bu nesiyedir, haram oluyor. Ancak 100 kg buğday şu kadar paraya – süre ne kadar olursa olsun – satılsa buna riba girmez, haram olmaz. Cinsiyet birliği olursa, o zaman faiz olur, değilse olmaz.
İSLAM: Allah c.c. razı olsun hocam.