İSLAM: Hocam, okuyucularımızdan sıkça muhatap olduğumuz bir soru var: Konut kredileri. Ev yaptırabilmek, bir ev sahibi olabilmek için toplu konut fonu’ndan yapılacak evlerin metrekarelerine göre değişik oranlarda krediler alınmaktadır. Alınan kredilerin çekiciliği şurada, çok düşük faizli ve ödeme müddetinin 15 yıl gibi uzun bir süre olması.
İşte bu durum halkı ferden veya kooperatif olarak konut kredisi almaya yöneltiyor. Bunların hükmünü rica etsek.
M. Emin ER: Allah muhafaza, insana belli kolay edalar göstererek ve çekici hale getirerek, tatlı tatlı faiz aldırıyorlar. Faizin her türlüsü haram kılınmıştır. Hadis-i şeriflerde, “ faiz yiyene, yedirene, faiz senedini yazana, bu senede (farkında olarak) şahit olana… kıyamet gününde Muhammed s.a.s.in dilinden lanet edilmiştir.” (Hz. İbn Mesud r.a.) buyrulmaktadır.
Şimdi bu konut kredilerinde açıkça faizli olduğu zikrediliyorsa, bunu alan, veren, yiyen, yediren, yazan ve yazılmasına farkında olarak şahitlik yapan kimseler için kıyamet gününde lanetin olduğu apaçıktır.
İSLAM: Konut kredilerinde şöyle bir uygulama var: krediyi alacak kişiye yapacağı evin metrekaresine göre: kredi kademesi, kredi miktarı, her yıllık belirli faizleri ve geri dönüş süresi olmak üzere dört ana başlık altında uygulama yapıyorlar. Mesela:
Kredi Faiz geri
miktarı (%) ödeme
60 m2 ye 1.700.000 tl 15 15
80 m2 ye 2.500.000 tl 20 15
100 m2 ye 3.000.000 tl 25 15
150 m2 ye 3.500.000 tl 35 10
Tabloda görüldüğü gibi %15 faizle 15 yıllık ödemeye 1.700.000.TL veriyorlar. Bu %15lik faiz 15 yıl içerisinde enflasyon oranlarından çok düşük kalacak bu bizim için büyük bir kolaylık, yardım gibi bir şeydir diyorlar ne dersiniz?
M. Emin ER: Evet ilk bakışta bir yardım, bir kolaylık gibi gözüküyor ama faiz oranları da açıkça belli edilmiş. Enflasyona göre değer kaybı gibi şeyleri düşünerek bu faiz kredilerinin alınmasını istemek çok büyük günahtır, haramdır. Faize kendimize göre bir kılıf uydurmaktır. Bu da çok tehlikelidir. Bu tür kıyaslar batıl kıyaslardır. Cehennemin etrafında nasıl güzel bağ ve bahçeler, gülistanlar varsa, şimdi de günahların, haramların etrafında güllük, gülistanlılar gösteriyorlar, onları çekici hale getiriyorlar. Bunlar hep Müslümanları inançlarından soğutmak ve onları yasaklara karşı lakayd hale getirmek içindir.
Faiz oranları azdır, ödeme süresi uzundur diyerek konut kredileri alınamaz. Çünkü faiz de içki gibidir. Az veya çok onun haramlığını değiştirmez.
Ancak devlet kendisi toplu konut yapar ve halka vereceği bu kredileri kendisi konutlara harcayıp, milletin ev sahibi olabilmesi için düşük karlarla ve uzun vadeli senetlerle satarsa caiz olur. Aslında bu daha kolay yoldur. Ama ne yaparsınız, için işine illa faizi yerleştirecekler.
İSLAM: Hocam şöyle diyenler de var: “Konut kredilerine vadeli satışlarda olduğu gibi peşin alınan paraya değil de, 15 yıl içerisinde taksitlerle ödenecek miktarın toplamına niyet edilse ve “ben bunu ödeyeceğim” diyerek “tek akid” yapılsa ve öylece kredi borçları ödense nasıl olur?
M. Emin ER: Subhanellah! Bu nasıl mantıktır, bu nasıl kıyastır? Aynı şekilde asrı saadette de sorulmuştu. Bu alışveriş gibidir demişlerdi de Allah Teala hazretleri; “Allah alışverişi helal, faizi haram kılmıştır” ayeti inzal buyurmuştu.
Dikkat edilirse soruda da görüleceği gibi biri alışveriş, biri de resmen faizdir. Ayrıca alış verişte mal verilir karşılığında para alınır. Faiz de ise, para veriliyor, yine karşılığında verilenin fazlasıyla para alınıyor. Ziyadenin bulunmasıyla faiz oluyor.
İSLAM: Bir de şöyle diyenlerin var. Hiç evi olmayanlar ve zaruri olarak ev ihtiyacı olan aileler zaruretlerini giderecek kadar 60 m2’lik bir ev için bu kredilerden alabilirler. Zira bu insan ticaret veya rahat olsun diyerek almamaktadır. Kendine kalsa hiçbir zaman ev yapamayacaktır diyorlar.
M. Emin ER: Zaruret demek, onsuz insan yaşayamaz, yapamaz demektir. Bu gün Türkiye’de bir çok evsiz kirada kalan insanlar var. Bu mantığa göre evsiz herkesin faizli kredi alması gerekir. Faizi helal edecek bir zaruret yoktur. Ayrıca böyle bir işte zaruret diyerek konut kredisi alınır demek çok büyük vebal ve çok büyük bir mesuliyettir.
İSLAM: Bir yapı kooperatifi kurulmuş ve bu kooperatife üye olanlar genellikle üç beş kez yurt dışına çıkmışlar ve her çıkışlarında konut fonu ödemişler. Şimdi diyorlar ki; “Bizden konut fonu adı altında bu kadar para aldılar, karşılıksız olarak. Bizler de toplu konut fonundan kredi alıp kooperatif olarak kullansak faizli de olsa caiz olur mu?” diyenler var.
M. Emin ER: Yurt dışına çıkan herkesten konut fonu adı altında para alınması aslında bir çeşit zulümdür. İmam hatip talebelerinin umre ziyaretleri için, hacca gidenler için alınan fonda mecbur tutularak ve karşılıksız olarak alındığı için caiz değildir. Devlet bu kişilere aldığı para kadar borçlu demektir. Alınan bu paralar da sahiplerine geri verilmediği için bir nevi gasptır.
Ancak bizden mecburen konut fonu aldılar diyerek kooperatif olarak konut kredilerini alıp kullanmak caiz değildir. Çünkü krediler faizlidir. Yani her iki konu ayrı ayrı değerlendirilmelidir.
İSLAM: Yine bir yapı kooperatifi olarak toplu konut kredilerinden belli bir miktar alınıp bu kredileri yapılacak toplu konut yerleşim bölgesinin kanalizasyonlarına veya merkezi ısıtma sistemlerine harcasalar, yani insanların fert olarak menfaatlendiği şekilde de değil, umumen menfaatlenen yerlere harcamalar yapılsa kredi almak caiz olur mu?
M. Emin ER: Hayır, bilerek bu şekilde kredi alımı olursa faiz alınmış olur. Alan da veren de mesuldür. Ancak birkaç kişi yapacakları evleri için bu kredilerden almış olsa ve daha sonra “bu aldığım krediler faizliymiş” diyerek onları ellerinden çıkarmaya çalışsalar işte o tür paralar kanalizasyon, kömür, odun gibi yerlere veya merkezi ısıtma sistemlerine harcanabilir.
İSLAM: Toplu konut fonundan 700.000 tl’lik kredinin ev yaptıracak kişilere faizsiz olarak verilmesi kararlaştırıldı. Yalnız bu krediyi alabilmek için 10 yıllık memuriyet veya 5 tam yıllık sigorta şartı var. Faizsiz olan bu kredi alınabilir mi?
M. Emin ER: Tabi, faizsiz kredi deniliyor ve öderken yalnızca alındığı kadar ödeniyorsa, bir ziyadelik verilmiyorsa bu caizdir. ancak bu paraların toplandığı “toplu konut fonu” yurt dışına çıkan insanlardan karşılıksız olarak alınan ve diğer yerlerden aktarılan paralardan meydana geldiği için takva cihetiyle almamak daha iyi olur.
İSLAM: Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, toplum olarak faizden kaçınmanın, kaçabilmenin ne kadar zor olduğu ortada. Peygamberimiz (sav)’in; “insanlar üzerine öyle bir zaman gelir ki, faiz yemeyen adam kalmaz. Onu yemese bile tozu kendisine isabet eder” hadisini hatırladık.
M. Emin ER: Söylediğiniz çok doğru. Allah hepimizi faiz belasından muhafaza eylesin ve tozundan bile olsa etkilendirmesin. Bir yere misafirliğe gidiyorsunuz, yemek yiyorsunuz, ikram edilen çayı içiyorsunuz, herhangi bir yerden alış veriş yapıyorsunuz. Eğer gittiğiniz evin sahibi ve iş yeri faizle iştigal ediyorlarsa, sizlere de böylece alışverişiniz ve yediklerinizle faizin tozu isabet etmiş oluyor.
Tabi bu işin çözümü toplum olarak kendimizi ıslah etmemize bağlı. Zira “bir millet kendini değiştirmedikçe Allah da onların durumunu değiştirmeyecektir” (Rad 11) Allah sonumuzu hayır eylesin.